Objective: Immune-related pancytopenia (IRP) is characterized by autoantibody-mediated destruction or suppression of bone marrow cells, leading to pancytopenia. This study aimed to explore the role of trafficking protein particle complex subunit 4 (TRAPPC4) as a key autoantigen in IRP, including epitope identification and immune activation mechanisms.
Materials and Methods: A total of 90 participants were included in the study, divided into four groups: 30 newly diagnosed IRP patients, 25 patients with IRP in remission, 20 patients with other hematological conditions (severe aplastic anemia [SAA] and myelodysplastic syndrome [MDS]) as a patient control group, and 15 healthy individuals as a healthy control group. TRAPPC4 was identified using affinity screening with a phage-display random peptide library and confirmed with ELISPOT and epitope prediction software. TRAPPC4 expression in bone marrow cells and serum antibody titers was assessed via flow cytometry, ELISA assay, and real-time polymerase chain reaction. Immune cell profiling of peripheral blood mononuclear cells was conducted using flow cytometry.
Results: TRAPPC4 was overexpressed in the CD34+ bone marrow hematopoietic progenitor cells of newly diagnosed IRP patients compared to patients in remission, the patient control group (SAA and MDS), and the healthy control group, with no significant differences observed for CD15+ granulocytes or CD235a+ nucleated red blood cells. The epitope peptide YTADGKEVLEYLG activated Th2 cells, as confirmed by ELISPOT. Newly diagnosed IRP patients exhibited elevated TRAPPC4 mRNA and protein levels in bone marrow mononuclear cells and higher serum antibody titers compared to controls. Immune profiling revealed increased CD19+ and CD5+CD19+ B lymphocytes in IRP patients.
Conclusion: TRAPPC4 was found to be a key autoantigen in IRP along with CD34+ cells as primary targets of autoantibody attacks. The identification of TRAPPC4 and its epitope provides insights into IRP pathogenesis and suggests potential diagnostic and therapeutic strategies.
Amaç: İmmün ilişkili pansitopeni (IRP), kemik iliği hücrelerinin otoantikor aracılı yıkımı veya baskılanması ile karakterize olup pansitopeniye yol açar. Bu çalışma, epitop tanımlama ve immün aktivasyon mekanizmaları da dahil olmak üzere, IRP’de anahtar bir otoantijen olarak ‘trafficking protein particle complex subunit 4’ün (TRAPPC4)’ rolünü araştırmayı amaçlamıştır.
Gereç ve Yöntem: Çalışmaya dört gruba ayrılan toplam 90 katılımcı dahil edilmiştir: Yeni tanı konmuş 30 IRP hastası, remisyondaki 25 IRP hastası, hasta kontrol grubu olarak diğer hematolojik durumları olan 20 hasta (ağır aplastik anemi [SAA] ve miyelodisplastik sendrom [MDS]) ve sağlıklı kontrol grubu olarak 15 sağlıklı birey TRAPPC4, bir faj-görüntü rastgele peptid kütüphanesi ile afinite tarama kullanılarak tanımlanmış ve ELISPOT ve epitop tahmin yazılımı ile doğrulanmıştır. Kemik iliği hücrelerindeki TRAPPC4 ifadesi ve serum antikor titreleri akım sitometri, ELISA testi ve gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu ile değerlendirilmiştir. Periferik kan mononükleer hücrelerinin immün hücre profili akım sitometri kullanılarak gerçekleştirilmiştir.
Bulgular: TRAPPC4, yeni tanı konmuş IRP hastalarının CD34+ kemik iliği hematopoetik progenitör hücrelerinde remisyondaki hastalara, hasta kontrol grubuna (SAA ve MDS) ve sağlıklı kontrol grubuna kıyasla aşırı ifade edilirken, CD15+ granülositler veya CD235a+ çekirdekli kırmızı kan hücreleri için anlamlı bir fark gözlenmemiştir. YTADGKEVLEYLG epitop peptidi, ELISPOT ile doğrulandığı üzere Th2 hücrelerini aktive etmiştir. Yeni tanı konulan IRP hastalarında kemik iliği mononükleer hücrelerinde yüksek TRAPPC4 mRNA ve protein seviyeleri ve kontrollere kıyasla daha yüksek serum antikor titreleri görülmüştür. İmmün profilde IRP hastalarında artmış CD19+ ve CD5+CD19+ B lenfositleri gösterilmiştir.
Sonuç: TRAPPC4, otoantikor ataklarının birincil hedefi olarak CD34+ hücreleri ile birlikte IRP’de önemli bir otoantijen olarak bulunmuştur. TRAPPC4 ve epitopunun tanımlanması IRP patogenezine ışık tutmakta ve potansiyel tanı ve tedavi stratejileri önermektedir.