This study evaluated the demographic data, clinical characteristics, treatment approaches, and treatment responses of 43 patients with primary cutaneous CD30+ lymphoproliferative disorders. Lymphomatoid papulosis (LyP) was characterized by predominantly papular (94.1%) and generalized (70.6%) lesions, while primary cutaneous anaplastic large-cell lymphoma (pcALCL) presented with tumoral (77.8%) and solitary (77.8%) lesions (p<0.001). Common treatments for LyP included methotrexate (response rate: 78.5%), topical corticosteroids (response rate: 83.3%), and phototherapy (response rate: 85.8%), but relapse rates were high. In pcALCL, complete remission was achieved with all treatments, with no relapses after brentuximab vedotin (BV). Secondary malignancies were noted in 20.6% of LyP cases. Both LyP and pcALCL had a 100% 5-year disease-specific survival rate, although two LyP patients (5.9%) died of secondary malignancies. In conclusion, LyP and pcALCL are both indolent lymphomas, with LyP being more prone to relapse. BV is effective for resistant pcALCL. LyP patients need long-term monitoring due to the risk of secondary malignancies.
Keywords: Primary cutaneous CD30+ lymphoproliferative disorders, Lymphomatoid papulosis, Primary cutaneous anaplastic large-cell lymphomaBu çalışmada, primer kutanöz CD30+ lenfoproliferatif hastalık tanılı 43 hastanın demografik verileri, klinik özellikleri, aldığı tedaviler ve tedavi yanıtları incelendi. Lenfomatoid papülozis (LP), genellikle papüler (%94,1) ve generalize (%70,6) lezyonlarla karakterize iken; primer kutanöz anaplastik büyük hücreli lenfomada (pkABHL) sıklıkla tümoral (%77,8) ve soliter (%77,8) lezyonlar izlendi (p<0,001). LP’de en sık verilen tedaviler metotreksat (yanıt oranı: %78,5), topikal kortikosteroidler (yanıt oranı: %83,3) ve fototerapiydi (yanıt oranı: %85,8), ancak nüks oranları yüksekti. pkABHL hastalarında ise tüm tedavilerle tam remisyon sağlanmıştı ve brentuksimab vedotin (BV) tedavisinden sonra ise nüks izlenmedi. LP olgularının %20,6’sında sekonder maligniteler saptandı. LP ve pkABHL hastalarında 5 yıllık hastalığa özgü sağkalım oranı %100’dü, ancak LP hastalarının ikisi (%5,9) sekonder maligniteler nedeniyle hayatını kaybetti. Sonuç olarak, LP ve pkABHL indolent lenfomalardır; ancak LP’de nüks daha sık izlenmektedir. Dirençli pkABHL olgularında BV etkili bir tedavi seçeneğidir. LP hastalarında sekonder malignite riski nedeniyle uzun dönem takip gereklidir.
Anahtar Kelimeler: Primer kutanöz CD30+ lenfoproliferatif hastalıklar, Lenfomatoid papülozis, Primer kutanöz anaplastik büyük hücreli lenfoma