OBJECTIVE: Even though much progress has been made in defining primitive hematologic cell phenotypes by using flow cytometry and clonogenic methods, the direct method for study of marrow repopulating cells still remains to be elusive. Long Term Culture-Initiating Cells (LTC-IC) are known as the most primitive human hematopoietic cells detectable by in vitro functional assays.
METHODS: In this study, LTC-IC with limiting dilution assay was used to evaluate repopulating potential of cord blood stem cells.
RESULTS: CD34 selections from cord blood were completed succesfully with magnetic beads (73,64%±9,12). The average incidence of week 5 LTC-IC was 1: 1966 CD34+ cells (range 1261–2906).
CONCLUSION: We found that number of LTC-IC obtained from CD34+ cord blood cells were relatively low in numbers when compared to previously reported bone marrow CD34+ cells. This may be due to the lack of some transcription and growth factors along with some cytokines and chemokines released by accessory cells which are necessary for proliferation of cord blood progenitor/stem cells and it presents an area of interest for further studies.
AMAÇ: Akım hücre ölçer ve klonojenik yöntemler kullanımı ile öncül hematolojik hücre fenotiplerinin tanımlanmasında çok aşama kaydedilmiş olmasına rağmen, kemik iliğini yenileyen hücrelerin doğrudan bir yöntemle tanımlanması henüz mümkün olmamaktadır. Uzun Dönemli Kültür-Başlatan Hücreler (UDK-BH) in vitro fonksiyonel yöntemlerle saptanabilen en öncül insan hematopoietik hücreleridir.
YÖNTEMLER: Bu araştırmada, kordon kanı kök hücrelerinin kemik iliğini yenileyen hücre yeteneğini ölçümlemek üzere kısıtlı dilüsyon ile UDK-BH yöntemi uygulanmıştır.
BULGULAR: Kordon kanından CD34+ hücrelerin seleksiyonu manyetik boncuklarla başarı ile gerçekleştirilmiştir (%73,64±9,12). UDK-BH’lerin 5. haftada ortalama görülme sıklığı 1: 1966 CD34+ hücredir (aralık: 1261-2906).
SONUÇ: CD34+ kordon kanı hücrelerinden elde edilen UDK-BH sayısı daha önce yayınlarda bildirilen kemik iliği hücreleri değerlerinden daha düşük düzeyde saptanmıştır. Bu bulgunun proliferasyon için gerekli olan sinyal transkripsiyon molekülleri, büyüme faktörleri, kemokin ve sitokinlerin aksesuar hücreler tarafından salınarak ortamda olmamasına bağlı olduğu düşünülmüştür. Bu alanda gelecekte daha çok araştırma yapılması bilgilerimizin artmasını sağlayacaktır.