Objective: This study aimed to investigate the clinical characteristics of acute myeloid leukemia with myelodysplasia-related changes (AMLMRC)
according to the 2016 World Health Organization classification and the preferred therapy for patients with AML-MRC aged 60-75 years.
Materials and Methods: We retrospectively analyzed differences in clinical data among 190 patients with AML-MRC and 667 patients with AML not otherwise specified (AML-NOS). We also compared different therapeutic regimens among patients with AML-MRC aged 60-75 years.
Results: Compared with AML-NOS, patients with AML-MRC had significantly different clinical characteristics as well as worse overall survival (OS) (9.2 vs. 13.6 months; p<0.001) and complete remission rates (65.3% vs. 76.2%; p=0.005). Multivariate analysis performed for the whole group (patients with both AML-MRC and AML-NOS) showed that AML-MRC was the independent prognostic factor (p=0.002). Additional multivariate analysis performed for 190 patients with AML-MRC indicated that age (p<0.001) and lactate dehydrogenase (p=0.031) were independent prognostic factors. Compared with the IA/DA regimen [idarubicin and cytarabine (IA) or daunorubicin and cytarabine (DA)], the DAC+CAG regimen [decitabine and half-dose CAG regimen (cytarabine, aclarubicin, and granulocyte colony-stimulating factor)] was associated with better OS (4.5 vs. 6.2 months; p=0.021) in patients aged 60-75 years and categorized into the unfavorable risk group.
Conclusion: AML-MRC cases exhibited worse clinical outcomes compared to AML-NOS. Compared to the IA/DA regimen, the DAC+CAG regimen was the optimal choice for patients with AMLMRC in the unfavorable risk group and aged 60-75 years.
Amaç: Bu çalışma, 2016 Dünya Sağlık Örgütü sınıflamasına göre myelodisplazi ilişkili değişiklikler gösteren akut myeloid löseminin (AML-MRC) klinik özelliklerini ve 60-75 yaş arası AML-MRC hastalarında tercih edilen tedaviyi araştırmayı amaçlamıştır.
Gereç ve Yöntem: AML-MRC’li 190 hasta ve başka şekilde tanımlanmamış AML’li (AML-NOS) 667 hasta arasındaki klinik farklılıkları geriye dönük olarak analiz ettik. Ayrıca 60-75 yaş arası AML-MRC’li hastalar arasında farklı terapötik rejimleri karşılaştırdık.
Bulgular: AML-NOS ile karşılaştırıldığında, AML-MRC’li hastalar, daha kötü genel sağkalım (GS) (9,22’ye karşı 13,6 ay; p<0,001) ve daha düşük tam remisyon oranları ile (%65,3’e karşı %76,2; p=0,005) önemli ölçüde farklı klinik özelliklere sahipti. Tüm grup (hem AML-MRC hem de AML-NOS’li hastalar) için yapılan çok değişkenli analiz, AML-MRC’nin bağımsız prognostik faktör olduğunu gösterdi (p=0,002). AML-MRC’li 190 hasta için yapılan ek çok değişkenli analiz, yaşın (p<0,001) ve laktat dehidrogenaz düzeyinin (p=0,031) bağımsız prognostik faktör olduğunu gösterdi. IA/DA rejimi [idarubisin ve sitarabin (IA) veya daunorubisin ve sitarabin (DA)] ile karşılaştırıldığında, DAC+CAG rejimi [desitabin ve yarım doz CAG rejimi (sitarabin, aklarubisin ve granülosit koloni uyarıcı faktör)] 60-75 yaş arası ve olumsuz risk grubuna dahil olan hastalarda daha iyi GS ile ilişkili (4,5’e karşı 6,2 ay; p=0,021) bulundu.
Sonuç: AML-MRC olguları, AML-NOS’ye kıyasla daha kötü klinik sonuçlar sergilemiştir. IA/DA rejimi ile karşılaştırıldığında, DAC+CAG rejimi, olumsuz risk grubundaki 60-75 yaş AML-MRC’li hastalar için optimal seçim olarak bulunmuştur.